Kayıtlar

KARANLIK

Gecenin karanlık kucağında, sessizce yok olurken, Her bir adımda daha da derine, gölgeler içinde kaybolurken. Ay ışığı bile korkudan gizlenir, yıldızlar gözlerini kapatır, Ruhumun en kuytu köşelerinde, umutsuzluk fısıldar, acıtır. Ve savaşırım, kendi içimdeki fırtınalarla, Karanlık bir düşman gibi, bana saldırır umutlarım. Hiçbir ışık sızmadan, kapalı kalır kapılar, Bu gecenin sonunda, kaybolurken tüm yıldızlar. Soğuk rüzgarlar esintileriyle, hüzün sokakları dolaşır, Her bir nefeste biraz daha solgun, düşlerim kırık dökük, ağlar. Sessiz çığlıklar yankılanır boşlukta, duyan yok, duymazlar, Yüreğimin derinliklerindeki çatlağı, kimse göremez, anlamaz. Bir gün bu karanlık dağılır mı dersin? Yaralar sarılır, silinir mi gözyaşları? Küllerimden doğar mı yeniden bir sabah, Işıkla dans eder mi gölgelerim arasında? Gecenin koyu karanlığında, bir umut ışığı ararım, Fırtınalar dinsin diye, sabahı beklerim, beklerim.

Çinin Zulmü Altında Doğu Türkistan: Uygur Türkleri İçin Kâbus

  Türk kültürünün köklü geçmişine sahip Doğu Türkistan, Çin'in baskıcı politikalarıyla mücadele ediyor. Uygur Türklerinin tarihî mirasını koruma çabası, uluslararası arenada önemli bir insan hakları meselesi olarak dikkat çekiyor. Doğu Türkistan'ın Tarihi ve Kültürel Önemi Uygur Türkleri, tarih boyunca Orta Asya'nın zengin kültürlerinden birini oluşturmuştur. Kökenleri, MS 8. yüzyılda kurulan Uygur Kağanlığı'na dayanmaktadır. Bu dönemde Uygur Türkleri, yazılı bir dil olan Uygur alfabesini geliştirmiş ve edebiyat, sanat ve bilim alanlarında büyük ilerlemeler kaydetmiştir.   Kültürel açıdan zengin bir geçmişe sahip olan Uygur Türkleri, geleneksel el sanatlarıyla da tanınır. Özellikle halı dokumacılığı, seramik ve ahşap işçiliği gibi alanlarda ustalıklarını sergilemişlerdir. Ayrıca müzik ve dans da Uygur kültürünün önemli bir parçasıdır. Ancak günümüzde Uygur Türkleri, Çin'in Doğu Türkistan'da uygulanan Ölümler altında korkunç bir kâbus yaşamaktadır. Baskı, soykırı

Kökeni Türk Olan Toplumların İsimlendirilmesi: Azerbaycan Türkü mü, Azeri mi? Uygur Türkü mü, Uygur mu?"

Tarih boyunca Türkler, Orta Asya ve çevresinde yaşamış ve çeşitli devletler kurmuşlardır. Bugün de Türkler, Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve diğer ülkelerde yaşamaktadırlar. Azerbaycan Türkleri, tarihte Azerbaycan bölgesinde yaşamış olan Türk boylarından gelirler. Bu nedenle "Azerbaycan Türkü" denilmesi doğrudur. Uygurlar da tarihte Orta Asya'da yaşamış olan bir Türk boyudur ve "Uygur Türkü" denilmesi uygun olur. Öte yandan, "Azeri" ve "Uygur" terimleri de kullanılmaktadır. Ancak bu terimler, birçok insan tarafından yanlış kullanıldığı için doğru değildir. "Azeri" kelimesi, Azerbaycan'ın resmi dilinde kullanılan bir terimdir ve Türklerin kendilerini ifade etmek için kullanmazlar. "Uygur" kelimesi ise, Çin tarafından kullanılan bir terimdir ve Uygurların kendileri tarafından kullanılmaz. Sonuç olarak, Türkler köken olarak "Türk" adıyla anılmaktadır ve bu terim doğru ve

Atatürk ve İttihat Terakki

 İttihat Terakki, 20. yüzyıl başlarında Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi arenasında etkin olan bir siyasi hareketti. Bu hareket, "Osmanlılığı kurtarmak" amacıyla ülkenin modernleşme çabalarına öncülük etmek istiyordu. Bununla birlikte, hareketin başarısızlıkları ve bazı üyelerinin yolsuzlukları, ülkenin yıkılmasına ve sonrasında Cumhuriyet'in kurulmasına sebep oldu. Kurtuluş Savaşı yıllarında önderlik yapan ve ardından cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'yi modern bir devlete dönüştüren Mustafa Kemal Atatürk, İttihat Terakki'nin bir üyesi değildi. Ancak, hareketin modernleşme fikirlerinin birçok noktasında benzerlik taşıyordu. Atatürk, ülkenin modernleşmesi konusunda önemli adımlar attı. Bu adımlar arasında fabrikaların ve altyapının kurulması, okulların açılması, Türk Dil Kurumu'nun kurulması ve ülkenin batılılaşması sayılabilir. Bu dönüşüm, Türkiye'nin modern dünya ile uyumlu bir şekilde ilerlemesinde büyük rol oynadı. İttihat Terakki ve Atatürk, Osm

Türk’ün Büyük Ülküsü: Türkçülük

Türkler tarih sahnesine çıktıkları ilk günden beri büyük bir medeniyetin parçası olmuşlardır. Orta Asya’dan başlayan kıtalararası bir seferberlik ile bugün Türkiye Cumhuriyeti sınırlarındaki medeniyeti kuran Türk milleti, bu süreçte dinleri, dilleri, kültürleri, bayrakları gibi tüm değerleri ile bir tarih birikimine sahip olmuştur. Türkler tarih boyunca güçlü devletler kurmuş, büyük zaferlere imza atmışlar ve dünya tarihinde önemli bir yere sahip olmuşlardır. Fakat tarihte yaşanan acı olaylar, ülkelerin küllerinden yeniden doğmalarına sebep olur. Bunun en güzel örneği ise Kurtuluş Savaşı’dır. Bu dönemde Türk milleti büyük bir birlik ve beraberlik gösterip, dünyaya örnek olan bir mücadele sergilemişlerdir. Türk milleti bu amaçla yola koyulsa da aynı hedefe yönelmemiş, kendisine sunulan alternatiflerle uzun yıllar meşgul olmuştur. Ancak, milliyetçilik anlayışı son derece önem kazanmış ve bireylerin yaşam tarzlarında bile bu anlayışa dair unsurlar bulunmuştur. Günümüzde Türk milletinin va

Osmanlı İmparatorluğu'nun Son Dönemi: İttihat ve Terakki Cemiyeti Hakkında Bilinmeyenler

 İttihat ve Terakki Cemiyeti, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında etkili bir siyasi hareketti. Genellikle "İttihatçılar" olarak anılan grubun amacı, Osmanlı İmparatorluğu'nu modernleştirmek ve güçlendirmekti. İttihat ve Terakki Cemiyeti, 1908 yılında II. Abdülhamid'in baskıcı yönetimine karşı başlatılan Jön Türk Devrimi'nin bir sonucu olarak kurulmuştur. Cemiyetin liderleri arasında Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa gibi isimler önemli yer almıştır. İttihatçılar, yurttaşlık kavramını benimseyen, laik bir devlet yapısı istemişlerdir. Onlar, Osmanlı İmparatorluğu'nun halkı arasında her türlü mezhep ve etnik farklılıkların bir arada yaşanmasını hedeflemekteydiler ve bu uyumlu varlıktan güçlenerek varlıklarını sürdürmeyi hedeflemişlerdir. Cemiyet, ülkenin sosyal ve ekonomik koşullarını iyileştirmek için çalışmış ve modernleştirme çabalarına önemli bir katkı sağlamıştır. Okullar açılmış, eğitim seviyesi yükseltilmiş, sanayi ve ulaşım alanları geliştiril